Извините, этот техт доступен только в “Türkçe” и “English”. For the sake of viewer convenience, the content is shown below in one of the available alternative languages. You may click one of the links to switch the site language to another available language.

M. Uğur NEMLİOĞLU
Yüksek Lisans Öğrencisi

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
ÇERKES DİLİ ve EDEBİYATI ANABİLİM DALI

AF2016 Uluslararası Adıge Filolojisi Sempozyumu
Düzce, Mayıs 2016

 

Özet:

ADIGE (ÇERKES) DİASPORASININ BUGÜNÜ

Kafkasya’nın en kadim halklarından olan Çerkesler (Adıgeler), 1864’te Çarlık Rusya’sına karşı verdikleri mücadeleyi kaybettikten sonra Osmanlı topraklarına gönderilmişlerdi. Yüz elli yılı aşkın süredir anavatanından uzak yaşayan bu Çerkesler bugün dünyanın dört bir yanına dağılmış vaziyettedirler. Osmanlı döneminde savaşlardan etkilenmeye devam eden Çerkes toplumu Osmanlı sınırları içerisinde tekrar tekrar göç etmek zorunda kalmıştı. Ortadoğu’da yaşayan Çerkesler bugün bile savaşlardan etkilenmeye devam etmektedir.

Geçmişte olduğu gibi bugün de diaspora[1] Çerkeslerinin nüfus dağılımları ve sosyal yaşamları birçok araştırmacı için inceleme konusudur. Dünyanın kültürel mirasının korunması için diğer toplumların olduğu gibi Çerkes toplumunun da sosyal ve kültürel yapısını araştırmak gereklidir. Ancak günümüze kadar devam eden yer değiştirmeler[2] ve bölgeye göre değişen demografik yapılar nedeniyle bu alanda çalışmak bir hayli zor olmaktadır. Kaynakların dağınıklığı ve karmaşıklığı Çerkes nüfusunun dünyadaki dağılımı ile ilgili bilgileri derlemeye yardımcı olmamaktadır.

Bugün dünyaya dağılmış olarak yaşayan Çerkeslerin nüfus dağılımı ile ilgili eldeki bilgiler somut verilere dayanmayan tahminlerdir. Aynı zamanda bu dağınık yaşam, Çerkes dilinin korunumunu ve gelişmesini de güçleştirmektedir. Bu çalışmada Çerkeslerin bugünkü dağılımı araştırılarak dünyadaki Çerkes nüfusunun yoğun olduğu yerler hakkında genel tahminlere dayalı bir rehber oluşturulmaya çalışılmıştır.

 Anahtar Kelimeler: adıge, çerkes, diaspora, nüfus, dağılım.

 

İçindekiler:

GİRİŞ. 4

Adıge Nüfusu Tahminleri için Çeşitli Nüfus Hesaplama Yöntemlerinin Kullanılabilirliği 5

Türkiye’de Adıgeler. 6

Suriye’de Adıgeler. 7

Ürdün’de Adıgeler. 8

İsrail’de Adıgeler. 8

Libya’da Adıgeler. 8

ABD’de Yaşayan Adıgeler. 9

Adıge Nüfusunu Araştıran Çeşitli Kuruluşların Yayınladığı Bilgiler. 9

SONUÇ. 11

KAYNAKÇA: 13

 

 

GİRİŞ

Çerkes – Rus savaşlarının (1763-1864) bitimi ile Osmanlı topraklarına sürülen Adıgeler (Çerkesler), Osmanlı İmparatorluğunun çöküşü ile beraber birçok ülkeye dağılmış oldular. Osmanlı iskân politikası gereği, Balkanlara, İç Anadolu’ya, bugünkü Suriye, Ürdün, İsrail ve Irak’a ayrılan topraklara yerleştirilen Çerkesler halen yer değiştirmeye devam etmektedirler. Bu yer değiştirmeler yaşadıkları ülke içinde köyden kente veya kentten kente göç şeklinde gerçekleşebilirken, Kosova Adıgeleri ve Suriye Adıgeleri örneklerinde olduğu gibi savaş nedeniyle başka ülkelere yapılan göç şeklinde de gerçekleşebilmektedir.

Bugün Adıge nüfusunun anavatanı dışında yaşadığı ülkeler sıralanacak olursa, başta Türkiye, Suriye, Ürdün, İsrail, Suudi Arabistan, Irak, Almanya, Hollanda, Belçika, ABD, Kanada, Mısır ve Libya olmak üzere neredeyse dünyanın her tarafında dağılmış olduklarını söyleyebiliriz. Bazı söylemlere göre bugün Adıgeler dünyada 40-50 civarı ülkede dağınık olarak yaşamaktadırlar (KAFFED, 2005) (Khruleva, 2014)

Günümüze kadar Adıge nüfusunun sayısını gösterecek kapsamlı bir nüfus sayımı çalışması yapıldığı bilinmemektedir. Bugün itibariyle özerk cumhuriyetlerin dışında tam bağımsız bir devleti bulunmayan Adıgeler genellikle yaşadığı ülkelerin vatandaşı olarak değerlendirilmektedirler. Etnik nüfus sayımı için bir çalışma yapıldıysa da, resmi rapor olarak yayınlanmış bölgesel veya genel Adıge nüfus sayımı raporu bulunmamaktadır. Bu alanda yapılan çalışmalar daha çok bireysel veya sivil toplum örgütlerince kısıtlı imkânlarla yapılan çalışmalardan ibarettir. Bunun dışında devletlerin istatistik kurumlarınca yapılan nüfus sayımlarında etnik kimlik soruldu ise de tarihte yaşadığı kimliksel acı tecrübelerin yansıması olarak Adıgelerin bu sorulara çok doğru cevaplar vermiş olması beklenemez. Örneğin Türkiye’de yaşayan birçok Adıge kökenli Türkiye vatandaşı, bugün bile anadil olarak Adıgece konuşabildiği, Adıge kültürüne aşina olup evinde Adıge geleneklerine göre yaşadığı halde, sorulduğunda etnik kimlik olarak Türk olduklarını söylemekte, ısrar edildiğinde çekinerek Adıge olduklarını dile getirebilmektedirler. Pek tabi ki buna sebep olarak Cumhuriyetin ilk yıllarındaki Türkçe konuşmayan ve Türkleşmeyi kabul etmeyen vatandaşlara yönelik uygulanan bazı yaptırımların bıraktığı izlerden dolayı olduğu söylenebilir. Bazıları ise içinde yaşadığı ülkenin baskın olan etno-kültürel kimliğini kendi köklerinin etno-kültürel kimliğine tercih ettiği için kendilerini Adıge ve/veya Çerkes olarak nitelendirmekten vazgeçmişlerdir.

Bu çalışmada Adıgelerin bugünkü durumunu araştırarak dünyadaki Adıge nüfusunun diasporadaki dağılımı hakkındaki bilgileri örneklendirmeye çalıştım. İleride bu alanda çalışma yapmak isteyen araştırmacıların Adıgelerin dünyadaki nüfus dağılımına ait bulgularını değerlendirirken dikkat etmeleri gereken noktaları belirlemeye özen gösterdim. Başlangıç olarak ülkelere göre nüfus dağılımlarına ait bilgileri paylaşmadan önce Adıge nüfus dağılımının bugüne ait durumu için çeşitli nüfus hesaplama yöntemlerinin kullanılabilirliğine de değinmek istiyorum.

Adıge Nüfusu Tahminleri için Çeşitli Nüfus Hesaplama Yöntemlerinin Kullanılabilirliği

Nüfus bilgileri, planlama ölçütleri arasında önemli bir değer teşkil etmektedir. Ülkelerin kalkınmasına yönelik planlama çalışmaları yapılırken planlama birimi olarak ele alınan sahanın konumsal özellikleri ve benzeri fiziki coğrafik özelliklerinin yanında beşeri özelliklerine[3] de önem verilmektedir (Karakuzulu, 2008). Bu nedenle üniversitelerde ve araştırma/planlama kuruluşlarında geleceğe dair nüfus tahminlerini daha tutarlı yapabilmek için çeşitli yöntemler geliştirilmeye çalışılmıştır. Dünya nüfus artışı 1,2,4,8,16,32,64 şeklinde geometrik artış gösterir (Selçuk, 2014). Ancak tek başına bu düz hesaplama yöntemi, tek bir etnik grup için doğru bir tahminde bulunabilmemizi sağlamaya yetmez. Çünkü nüfus değişimini etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Aynı kültürü yaşayan insanlar içinde bulundukları yaşam koşullarına uyum sağlamaya çalıştığından farklı coğrafi bölgelerde farklı nüfus gelişimlerinin gözlendiği bilinmektedir. Örneğin kırsalda yaşayan ve geniş arazisi olan aileler sayıca daha çok çocuk sahibi olurken şehirlerde yaşayan insanlar sayıca daha az çocuk sahibi olduğunu söyleyebiliriz.

Nüfus tahmin ve projeksiyonlarını, dayandıkları yöntem, kullanılan veriler ve varsayımların farklılığına göre ana hatlarıyla üç grupta toplamak mümkündür (Kocaman, 2002):

  1. Matematik yöntemler yardımıyla yapılan nüfus tahminleri,
  2. Demografik unsurlara göre nüfus projeksiyonları,
  3. Ekonomik yöntemler yardımıyla yapılan nüfus projeksiyonları.

Bu yöntemlerin hepsi de nüfus sayımlarında elde edilen somut verilere dayalı hesaplama yöntemleridir. Nüfus hesaplamada matematiksel yöntemler kısa dönemli tahminde bulunabilmek için kullanılır. En az iki nüfus sayımı sonuçları karşılaştırılarak elde edilen nüfus değişim grafiği ile bu sayımlar arasında kalan yıllara ait değişimler tahmin edilebilir. İleriye dönük tahminler için en fazla gelecek 5 yıl için tahmin yapılabilir. Demografik ve ekonomik yöntemler birbirilerini doğrudan etkileyen ve genellikle birlikte değerlendirilmesi gereken yöntemlerdir. Örneğin bir bölgeye yapılan sanayi yatırımının fazlalaşması o bölgeye işçi göçünü doğuracaktır ya da belirli bir bölgede genç nüfusun fazla olması şirketlerin o alana yatırım yapmasını etkiliyor da olabilir. Bu gibi etkenler ne kadar değerlendirmeye alınsa da nüfus tahminlerinde demografik yöntemlerin kullanılabilmesi için yine somut sayım verilerine ve bunlarla ilgili demografik yapıyı analiz etmeye yarayacak detay bilgilere ihtiyaç olacaktır.

Osmanlı arşiv kayıtları ve Çarlık Rusya’sına ait belgelere göre Adıge halkının 1 milyon 5 yüz bine varan nüfusu vatanını terk etmeye zorlanmıştır. Bu kayıtlardaki sağ kalanların miktarı üzerinden yapılan hesaplamalarla bile bir sonuca varabilmek neredeyse imkânsızdır. Bunun nedenini anlamak için yalnızca 2011 yılında başlayan Suriye Krizinin doğurduğu iç savaşın etkisiyle Suriye’de yaşayan Adıge halkının tekrar göç etmesi sonucu ortaya çıkan değişimi incelemek bile yeterli olacaktır. Suriye Adıgeleri için, 19. YY’da başlayan zorunlu göçler 20. YY’da da devam etmiş, defalarca Adıgelerin göç etmelerine neden olmuştur. Özetlemek gerekirse; 1859-1876 arası Balkanlarda yerleştirilen Adıgelerin 1878 de imzalanan Ayastefanos (Yeşilköy) ve Berlin antlaşmaları ile Anadolu’nun iç kesimlerine taşınmaları gündeme gelmiştir (Natho[1], 2009). Suriye ve İsrail arasında 1967 de gerçekleşen Golan savaşı sonucunda Golan tepelerinde yerleşik Adıgelerin Amerika’ya göçü, 1998 Kosova savaşı ve orada yerleşik Adıgelerin Anavatana dönmeleri başlıca toplu göç hareketleridir. Savaşların neden olduğu göçlerin dışında barış zamanlarında da ekonomik sıkıntılar nedeni ile göçler yaşanmıştır. Bu göçler sadece köyden kente veya kentten kente olmakla sınırlı kalmayıp ülkeler arası düzeyde de gerçekleşmiştir. Türk Dışişleri Bakanlığı ile Szhleswig-Holstein Çalısma Bakanlığı arasında 1957’de yapılan işçi göçü ile ilgili ilk anlaşma ve bunu izleyen 1961’de Federal Almanya, 1964’te Avusturya, Hollanda ve Belçika, 1967 ve Fıransa ile gerçekleştirilen ikili anlaşmalar sayesinde değişik dönemlerde birçok Adıge’de Türk işçilerin arasında Avrupa ülkelerine göç etmiştir (Yıldırımoğlu, 2005). Bugün başta Almanya olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde Adıgelerin bulunmasına zemin hazırlayan bu işçi göçleri matematik yöntemler yardımıyla yapılacak tahminleri tutarsızlaştırmakla kalmayıp demografik unsurlara göre yapılacak nüfus tahminlerinin de ekonomik yöntemler yardımıyla yapılacak nüfus tahminlerinin de güvenilmez olmasına neden olmaktadır.

Gerek Adıgelerin birbirlerinden uzak yaşamalarının sebep olduğu, gerekse devletlerin politikalarının sebep olduğu asimilasyonun da etkileri neticesinde genetik olarak Adıge kökenli olan birçok kişi bugün kendisini içine kaynaştığı etno-kültürü benimsemesi sonucu olarak Adıge kimliğinden uzaklaşmış durumdadır. Diğer toplumlarla yapılan evlilikler de bu asimilasyonu arttırıcı unsur olmuştur. Bu etkilerin tamamını değerlendirdiğimizde diasporada yaşayan Adıge nüfusu için geometrik bir artıştan söz etmek mümkün değildir.

Günümüzde Adıgelerin ülkelere göre nüfus dağılımları ile ilgili örnek bilgiler aşağıdaki gibidir.

Türkiye’de Adıgeler

Dünyada Adıge nüfusunun en çok olduğu ülke Türkiye’dir. Bugün en düşük tahminlere göre 1,5-2 milyon olarak ifade edilen Türkiye Adıgeleri, zaman zaman içine diğer Kuzey Kafkas halklarını da katmak suretiyle 10,5 milyonlara varan iddialara konu olmuştur. Ancak bu abartılı iddiaların hiçbir gerçekliği yoktur. (Jane[1], 2010)

1960’lı ve 1970’li yıllarda Türkiye’nin Adıge nüfusu için çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Araştırmacı Yazar İzzet Aydemir’e göre tüm diasporada 5 milyon olan Çerkes Nüfusu, Ankara Kuzey Kafkas Kültür Derneği Eski başkanlarından Dr. Zekiye Kazuk’a göre 2,5 milyon gibi farklı sayılarla ifade edilmiştir. (Natho[2], 2009). İzzet Aydemir, Çerkes tanımını yaparken yalnızca Çerkesleri (Adıgeleri) baz almamış, tüm otokton Kafkas Halklarını Çerkes tanımı içerisinde değerlendirmiştir (Aydemir[1], 1975).

İzzet Aydemir’in yayınladığı Kafkasya Kültürel Dergisi’nin 1970’li yıllarda yaptığı kapsamlı bir çalışma ile Türkiye’de yerleşik Çerkes nüfusu tespit edilmeye çalışılmıştır. 1975 yılına gelindiğinde 40 ilde araştırmalarını tamamlayan İzzet Aydemir, Çerkesçe konuşabilen nüfusun tespitinde önemli bilgiler kaydetmiş olmakla birlikte tam sayıların tespit edilmesi ile ilgili güçlüklere de değinmiştir. Dergide 1963 te yayınlanan Türkiye İstatistik Yıllığına göre 1960 yılında Çerkesçe konuşan sayısı 119.000 olarak kaydedilmiş olmasına karşın, Derginin araştırma sonucuna göre ise yalnızca Çerkes köylerinin bir kısmının barındırdığı 180.000 Çerkesce konuşan kişi olduğu tespit edilmiştir (Aydemir[2], 1975). Diğer yandan bugün Çerkes olduğu halde Çerkesçe bilmeyenlerin sayısı bilenlere göre çok daha fazladır.

Dünyanın Yerli Halkları (Native People’s of The World) ansiklopedisinde 19. YY sonu sürgüne uğrayan Adıge nüfusunun yolda ölenler dâhil 1.500.000 civarında olduğu belirtilmiştir. Bunun sonucunda Kafkasya’da kalan nüfusun 200.000 kadar kaldığı belirtilen yayında bugünkü nüfus varlığının 750.000 civarında olduğu, Türkiye’de ise bugün 2.000.000 civarı Adıge’nin yaşadığı belirtilmiştir. (Thomson, 2013).

KAFFED’de ([4]) döneminin Eğitim ve Araştırma Sekreteri olan Şamil Jane’nin 2010 yılında yayınladığı bilgiye göre 150.000 civarı köylerde, 2.850.000’i şehirlerde yaşamak üzere toplam Adıge nüfusu 3.000.000’dur (Jane[2], 2010).

Suriye’de Adıgeler

Suriye’de Adıgelerin ilk yerleşimi kuzey bölgelerinden başlamıştır. Halep vilayetine bağlı Maraş Sancağı topraklarına 1960’lı yılların ortalarında, sürekli hükümete karşı ayaklanan Zeytun bölgesinin kontrolünü sağlama göreviyle Osmanlı’nın jandarması rolü verilmişti. Ancak asıl göç dalgası, 1877-1878 Osmanlı — Rus harbi döneminde başlamıştır. Daha öncesinde Balkanlara yerleştirilen Adıgeler ile birlikte Kafkasya’da Terek bölgesi, Abhazya ve Dağıstan’daki ayaklanmalar nedeniyle Osmanlıya gönderilenlerin bir kısmı da Suriye ve Filistin’e yerleştirildi. (Kushabiev[1], 1991).

Fransa ve İngiltere’nin işgali döneminde, 1935’te yapılan sayıma göre Suriye’de 25.000 kişilik nüfus oluşturan 4.039 Adıge ailesinden bahsedilmektedir. Suriye’de yaşayan Adıgeler, 1948, 1967 ve 1973 Arap-İsrail savaşlarına katılmışlar, onlarcası devlet nişanıyla ödüllendirilmiştir. Ancak yine de bu savaşlardan olumsuz etkilenen Suriye’li Adıgelerin büyük bir kısmı ABD, Kanada, Batı Avrupa, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelere göç etmişlerdir.  (Kushabiev[2], 2012).

Arap Baharı[5] sonrasında Çatışmaların şiddetlendiği 2012 yılındaki duruma göre Suriye’de yaşayan Adıge nüfusunun 90 ile 100 bin civarında olduğu tahmin edilmektedir (ORSAM, 2012). Bugün halen devam eden Suriye krizinin başladığı ilk günlerden beri Suriye’den başka ülkelere yeni bir Adıge göçü daha yaşanmaktadır. Suriye krizinden etkilenen Adıgeler için de destek sağlamaya çalışan ve merkezi Ankara da bulunan KAFFED’in Yönetim Kurulu Üyesi ve Suriye Kriz Komitesi Sorumlusu olan Bislan Jalavka’nın verdiği bilgilere göre[6], 2012 yılından beri Türkiye’ye 7.000, Ürdün’e 6000, Avrupa ve Kafkasya’ya da yine 6000 civarında Suriyeli Adıge’in göç ettiği belirtilmiştir.

Bununla beraber Suriye’den, başta Batı Avrupa ülkelerine yönelik olmak üzere göçlerin devam ettiği de bilinmektedir. Bu grupların içerisinde bulunan Adıge nüfusu hakkında net bir bilgi bulunmamaktadır. Ayrıca birçok aile iç savaş nedeni ile kayıplar vermiştir ve yine bu savaşta ölenlerin sayısına dair elimizde bir bilgi bulunmamaktadır.

Ürdün’de Adıgeler

Ürdün’de Adıgelerin tarihi Suriye’deki Adıgeler ile aynı dönemde başlamıştır. Yine ilk yerleşimler 1860’lı yıllarda olsa da asıl göç dalgası 1878 sonrasıdır. İlk gelen Adıgeler Amman yakınlarına yerleşmişlerdir. Bunları 1880’de Vadi Sir’e 1885’te Jerash’a, 1905’te Sweileh’e yerleşen Adıgeler takip etmiştir. 1900’de Na’ur 1909’da Russeifa yine Adıgeler tarafından kurulmuştur. Bunların toplamının 3.500 civarında olduğu bilinmektedir (Al Hussein[1], 2006).

Tıpkı diğer ülkelerde olduğu gibi Ürdün’de de Adıgeler ülke tarihinin şekillenmesinde katkı sağlamışlardır. 1. Dünya savaşı sonrasında Suriye Fransızlar tarafından ve Filistin İngilizler tarafından işgal edilmişti. Trans-Ürdün’de İngilizlerin kontrolündeydi. Ürdünlüler ve Adıgeler Mirza Paşa ve Said Paşa komutasında oluşturdukları kuvvetlerle bu işgale karşı Araplara ve Kral Faysal’a destek verdiler. Bunun sonucu olarak Fransız işgali sona erdi. İngiliz ordusu Ürdün’ü işgal etmek yerine Amman’da bir yerel hükümet kurulmasını desteklediler. Bu hükümette iki Adıge üye de vardı. Winston Churchill in Ürdün’ü ziyaretinde yapılan antlaşma ile Mart 1921 de Amman yeni devletin başkenti ilan edilmişti. (Al Hussein[2], 2006).

Prens Ali Bin El Hüseyin’e göre Ürdün’de bulunan Adıge nüfusu 100 bin civarındadır (Al Hussein, 2006). Prof. Dr. Sevda Alankuş ise Ürdündeki Adıge nüfusunu 120 olarak belirtmiştir (Alankuş, 2005).

İsrail’de Adıgeler

İsrail Adıgelerinin de yerleşim tarihleri Suriye ve Ürdün Adıgeleri gibi 1878 sonrasındadır. İsrail’de yalnızca iki Adıge köyü vardır. İsrail’in kuruluşundan öncesinde Filistin sınırları içerisinde bulunan bu köylerde yaşayan Adıgelerin hem Araplarla hem de Yahudilerle iyi ilişkileri vardı (Çertok, 1999). 1948 yılında Birleşmiş Milletlerin İsrail’in kuruluşunu ilan etmesinden beri Adıgeler burada temel kültürel haklarına sahiptirler. İsrail hükümetinde 1996 yılından beri bulunan Adıgeler ile ilgili danışmanlık hizmetleri sağlayan bir birim de mevcuttur. (Taymaz, 2005).

İsrailde bulununan köylerin adları Kfar-Kama ve Reyhaniye’dir. Kfar-Kama’da Reyhaniye de Adıgeler tarafından kurulmuştur. Bugün Kfar-Kama belediye statüsünde olup nüfusu 3.500 kadardır. Reyhaniye’de de 850 kadar Abzah bulunmaktadır. (Taymaz, 2005).

Libya’da Adıgeler

Libya’da bulunan Adıgelerin tarihi Memlüklerin zamanına kadar uzanmaktadır. 1517’de Osmanlı idaresi altına giren Mısır’da Memlük iktidarı Mehmet Ali Paşa’nın göreve gelmesi sonucunda Mehmet Ali Paşa’nın ordusundan kaçarak Libya’ya yerleşmesi sonucu burada Adıge varlığı oluşmuştur. Bu dönemde Mısırda yaşayan Adıge’lerin bir kısmı Mısır’dan kaçarak Misrata’ya yerleşmişlerdir. Bazıları ise Mehmet Ali Paşa’nın ordusundan kaçarak Sudandaki Dongola bölgesine yerleşmişlerdir. Daha sonra Memlükleri tamamen oratadan kaldırmak isteyen Mehmet Ali Paşa’nın oğlu İsmail’i ordularının başında Sudan’a göndermesinin ardından Dongola’daki Memlükler farklı yönlerden bölgeyi terk etmişlerdir. Hayatta kalanlar ise Libya’ya yerleşmiştir. Bugün Libya’da Dankali ismi ile anılanların bazılarının adının Dongola’dan Misrata’daki diğer Adıgelerin yanına ulaşanların soyundan geldikleri düşünülmektedir (Tanrıverdi, 2011).

Bugün Libya’daki Adıgelerin büyük çoğunluğu Misrata’da ikamet etmektedir ve sayılarının 15.000 kadar oldukları tahmin edilmektedir. Ayrıca Trablus ve Bingazi’de de çok sayıda Adıge olduğu bilinmektedir (Al-Shishani, 2011). George Washington üniversitesinden Sufian Zhemukhov ise Libya’da bulunan Adıge nüfusunun 35.000 kadar olduğunu belirtmiştir (Zhemukhov , 2011).

ABD’de Yaşayan Adıgeler

Amerika Birleşik Devletlerine Adıgelerin göçü 1967 İsrail – Suriye savaşı dönemindedir. Suriye ve İsrail’in aralarında çıkan savaşın Golan tepelerinde bulunan Adıge köylerine zarar vermesi, savaş sonrasında buradaki halkın yeniden göçüne neden olmuştur. Bu önemde Amerika’ya giden Adıgeler bugün New Jersey, California eyaletlerinde ve Kanada’nın British Columbia eyaletine bağlı Vancouver şehirlerinde nüfus yoğunluğu göstermektedirler.

Amerikanın Wayne, New Jersey kentinde bulunan Adıge Yardımlaşma Derneği’nde (Circassian Benevolent Association) çalışan Ali Berzeg’in[7] verdiği bilgilere göre bugün Amerikada Adıgeler New Jersey ve Kaliforniya da yoğunluk göstermektedir. Toplam sayılarının 5-7 bin civarında olduğunu söyleyen Ali Berzeg bunun 4-5 bin kadarının New Jersey’de yaşadığını Kaliforniya’da ise 1000 civarında Adıge nüfus olduğunu belirtmiştir. Ancak kendisi bu bilgilerin tamamen tahminlere dayalı olduğunu açıkça vurgulamış ve tam sayının tespit edilmesinin mümkün olmadığını dile getirmiştir.

Adıge Nüfusunu Araştıran Çeşitli Kuruluşların Yayınladığı Bilgiler

Türkiye’de de, dünyada da birçok Adıge sivil toplum kuruluşu da dünyadaki Adıge nüfusunun bu günkü durumunu merak etmekte, farklı yöntemlerle tahminlerde bulunmaya çalışmaktadırlar. Bu sivil toplum örgütleri veya araştırma grupları tarafından yapılan birçok yayında belirtilen rakamlar da kesin verilere dayanmamaktadır.

Bugün dünyadaki Adıge nüfusu yalnızca Adıge sivil toplum kuruluşlarının araştırdığı veya takip etmeye çalıştığı bir konu değil. Devletlerin istatistik ve planlama birimleri, farklı alanlarda çalışan sivil toplum örgütleri veya araştırma grupları gibi birçok kuruluş Adıge nüfusu ve dağılımı konusuna ilgi göstermektedir. Bu bölümde resmi kurumlardan ya da stratejik araştırma merkezlerinden ziyade bazı etno-kimlik ve etno-linguistik temelli çalışmalar yürüten araştırma gruplarından bahsedeceğim. Örneğin misyonerlik faaliyetleri için çalışan kuruluşlar, edindikleri bilgilerle veri tabanlarını sürekli güncelleyerek Adıge nüfusunun yoğun bulunduğu yerlere incil tercümesi, radyo yayını ve benzeri hizmetleri planlamaya çalışmaktadırlar. Aşağıda bu örneklerden bazılarını inceleyeceğiz:

Joshua Project (www.joshuaproject.net): Dünyadaki bir çok etnik grubun dağılımını raporlamaya çalışan proje veri tabanında Çerkes (Circassian) kelimesini aradığınızda aşağıdaki gibi bir tablo karşınıza çıkacaktır.

TABLO 1: JOSHUA PROJECT ARAMA SONUÇLARI (Aranan Kelime: Circassian)
Term Data Type Main Entry
Adyghe, West Circassian People group name Adyghe
Circassian People group alternate name Adyghe
Circassian Language alternate name Adyghe
Circassian, West People group alternate name Adyghe
East Circassian People group alternate name Kabardian
East Circassian Language alternate name Kabardian
Kabardian, East Circassian People group name Kabardian
Lower Circassian People group alternate name Adyghe
Lower Circassian Language alternate name Adyghe
Shapsug, Circassian People group name Shapsug, Circassian
Upper Circassian People group alternate name Kabardian
Upper Circassian Language alternate name Kabardian
West Circassian Language alternate name Adyghe
Search Results:  13

Yukarıdaki tabloda görüldüğü üzere Çerkes etnik kimliği tablonun sağ sütununda üç ana başlık altında raporlanmıştır. Bunlar Adıge, Kabardey ve Şapsığ-Adıge gruplarıdır. Gerçekte, Kabardey ve Şapsığlar da Adıge boylarıdır. Yani hepsi de Çerkestir. Ancak bu kuruluş topladığı bilgileri düzenlemeye çalışsa da Kafkasya’daki Adıge (Çerkes) özerk cumhuriyetlerine ve Kafkasya’nın Karadeniz kıyısı olan Şapsığ bölgesine bağlı olarak böyle bir ayrıştırmaya gitmiş gibi görünüyor diyebiliriz.

Resmi bir araştırma kuruluşu olmayan Joshua Project in kaynaklarına göre bugün Adıgeler 12 ülkede farklı ülkede yaşamaktadırlar (Joshua Project[1], 2016) Bu ülkeler ve bu ülkelerde bulunan Adıge nüfusları aşağıdaki tablo 2 de görüldüğü gibidir.

TABLO 2: ADIGE NÜFUSUNUN ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI
ABD 3.400
Bulgaristan 500
Gazze (İsrail) 3.000
Irak  35.000
İsrail 3.000
Mısır 12.000
Rusya bilinmiyor
Sırbistan 3.300
Suriye 36.000
Türkiye 320.000
Ukrayna 600
Ürdün 78.000
TOPLAM: 496.000
Joshua Project (https://joshuaproject.net/people_groups/10161.)

 

TABLO 3: KABARDEY NÜFUSUNUN ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI
ABD 3.700
Almanya 14.000
Özbekistan 1.400
Rusya 565.500
Sudi Arabistan 24.000
Suriye 49.000
Türkiye 1.074.000
Ürdün                             78.000
TOPLAM: 1.809.100
Joshua Project (https://joshuaproject.net/people_groups/11675.)

 

Amerika’daki Protestan kiliseleri adına resmi olmayan araştırmalar yapan bu kuruluşun internet sitesinde ayrıca Kazakistan’da 100 ve Özbekistan’da 300 kadar Adıge nüfusunun yaşadığı belirtilmiş ancak bunların nüfus azlığı nedeni ile diğer 12 ülkenin arasında sıralamamışlardır.

Ayrıca Joshua Project Kabardey nüfusunu Adıge nüfusundan ayrı tutmuş ve Kabardeylerin de bugün 8 ülkede dağınık olarak yaşadığını raporlamıştır (Joshua Project[2], 2016). Buna göre Kabardeylerin dünyadaki nüfus dağılımı da yukarıdaki tablo 3’te görüldüğü gibidir.

Benzer şekilde liste dışında tutulan bir de Ukrayna’da yaşayan 400 Kabardey olduğu belirtilmiştir. Yine bu yayında Çerkeslerin Şapsığ boyu için yalnızca Rusya’da yaşadığı rapor edilmekte ve sayılarının da 3.900 olduğu belirtilmektedir (Joshua Project[3], 2016). Burada raporlanan ülke ve bölgeler dışında da Çerkeslerin yaşadığını bilinmekle birlikte tablolarda verilen sayılar da gerçekçi değiller.

TABLO 5: KABARDEY NÜFUSUNUN ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI
Rusya 450.000
Özbekistan 1.400
Sudi Arabistan 26.000
TOPLAM: 477.400
People Groups (http://www.peoplegroups.org/Explore.aspx. )

 

People Groups (http://www.peoplegroups.org/): Evangelis kiliseler birliğinin kuruluşu Global Research IMB’nin yayını olan People Groups adlı web sitesinde Adıgelerin ülkelere göre nüfus dağılımları şu şekilde sıralanmış (People Groups, 2016):

TABLO 4: ADIGE NÜFUSUNUN ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI
ABD 6.200
Irak  36.000
İsrail 3.700
Rusya 129.000
Suriye 61.500
Ürdün 132.000
TOPLAM: 368.400
People Groups (http://www.peoplegroups.org/Explore.aspx.)

 

Bu sitede de Adıgelerin Kabardey boyu, Joshua Project’te olduğu gibi ayrı olarak listelenmiş.

Yukarıdaki örnekler gibi benzeri başka çalışma ve raporları eklemek mümkündür. Bu tür yayınlarda belirtilen sayıları birleştirmek için yayın sahibi kuruluşların yalnızca raporladıkları toplamları almak ta yanıltıcı sonuçlar doğurur. Yayınlanan bu raporların kaynaklarının tasnif edilmesi ve karşılaştırmalı olarak ortak bulguların üzerine farklılıklar hesaplanarak ilave edilmelidir. Dolayısıyla bu yayınlanan raporların belirtilen toplamlarını birleştirmek, ortalamasını almak ve benzeri yöntemler ile elde edeceğimiz sayılar da gerçeklikten oldukça uzak sonuçlar içerecektir.

SONUÇ

Yüz elli yıldır yaşadıkları bütün olumsuzluklar ve asimilasyon nedeniyle verdikleri kayıplara rağmen dillerini, kimliklerini ve benliklerini koruyan diaspora Adıgelerinin (Çerkeslerinin) bugünkü dağılımlarının ve demografik yapılarının incelenmesi, UNESCO’nun savunmasız (vulnerable) olarak değerlendirdiği Çerkes dilinin (Moseley, 2010) korunması ve geliştirilmesi için yapılacak çalışmalara ışık tutmakla kalmayıp, çok eski zamanlardaki insanların kültürel yaşamı ile bugün arasında köprü kurabilecek sayılı kültürlerden birinin daha yaşamasına katkı sağlayacaktır.

Ne yazık ki bugüne kadar yapılan mevcut araştırmalar nüfus dağılımları konusunda genel bir tahminde bulunmaya ışık tutacak düzeyde değildir. Aynı zamanda böyle bir çalışma yapabilmek daha önceden olduğu gibi bugün içinde oldukça zor. Anavatanlarında bulunan Adıge özerk cumhuriyetlerinin üç ayrı yapıda olması, Şapsığ bölgesinin bunların dışında kalması, Çerkes tanımındaki karıştırılan kavramlar gibi etkenler de araştırmacıların işini güçleştiriyor. Diasporadaki bazı geçmişini iyi bilmeyen Adıgelerin yabancı araştırmacılara verdiği anlaşılır ve sağlıklı olmayan bilgiler de bu çalışmaların güvenilirliğini olumsuz etkilemektedir.

Adıge dilinin ve kültürünün geleceği temelde yine bu kültürü yaşayan ve yaşatan insanlara bağlıdır. Bu konuda bir ortak bilinç oluşturulabilmesi için Çerkes nüfusunun bugünkü durumu ve dağılımı birincil derecede önem arz etmektedir. Başta üniversiteler olmak üzere çeşitli araştırma kurumlarının da desteği ve Çerkes sivil toplum kuruluşlarının iş birliği ile bugünkü durumun tespitinin yapılması gerekmektedir. Bu çalışmalar hem geleceğe dönük planlamalara ışık tutacak önemli bir kaynak olacak hem de yaşayan dünya miraslarından birinin daha gelecek nesillere ulaşmasına katkı sağlayacaktır.

Bugün Dünyada yaşayan Adıgelerin dağılımını ve demografik durumunu tespit etmek için internet üzerinden yapılacak kapsamlı bir anket çalışmasının sonuçları bizlere bu konuda rehberlik edebilir. Bu ankete Adıgelerin katılımını teşvik etmek için öncelikle Adıgece, Rusça, Türkçe, İngilizce, Almanca, Arapça, dillerinde olmak bilgilendirme yayınları hazırlanmalı ve bunlar yazılı ve görsel basın ile ve sosyal paylaşım ağları üzerinde yayınlanmalıdır. Düzenlenecek bu anket belirli sürelerde tamamlanmak üzere (Örneğin katılım için 6 ay gibi) planlanmalı ve her 5 (beş) yılda bir tekrarlanmalıdır. Anket soruları hazırlanırken psikolojik faktörler, coğrafik konum bilgileri, bireylerin içinde yaşadığı toplumlara uyumu gibi çok çeşitli parametreler dikkate alınmalıdır. Bu yöntemle ikinci anketten itibaren elde edilen verilerin önceki sonuçlar ile karşılaştırılması yolu ile merak konusu olan birçok sorunun cevabı için kullanışlı bilgiler sağlanabilir.

KAYNAKÇA:

-Alankuş, Sevda. Ürdün Çerkesleri, Ankara, 2005,

http://www.kaffed.org/bilgi-belge/diaspora/item/282-%C3%BCrd%C3%BCn-%C3%A7erkesleri.html

-Al-Shishani, Murad Batal, Qaddafi Tries to Secure Loyalty of Circassians of Misrata, Publication: Terrorism Monitor Volume: 9 Issue: 12, 2011, http://www.jamestown.org/single/?no_cache=1&tx_ttnews%5Btt_news%5D=37690#.Vy0A2uRf2wk

-Aydemir, İzzet. [1] Türkiye Çerkesleri, Kafkasya Kültürel Dergisi Sayı 47, S.39, Ankara, 1975.

-Aydemir, İzzet, [2] Türkiye Çerkesleri, Kafkasya Kültürel Dergisi Sayı 47, S.40, Ankara, 1975.

-Çertok, Semyon, İsrail Çerkesleri, Çev: Murat Papşu, ORSAM Dış Politika Analizleri, 1999 http://www.orsam.org.tr/tr/yazigoster.aspx?ID=3852

-Jane, Şamil. [1,2] Çerkes Nüfusu İçin Yaklaşımlar, KAFFED Eğitim ve Teşkilatlanma Sekreterliği, Ankara,2010.

-Joshua Project. [1] 2016,  https://joshuaproject.net/people_groups/10161.

-Joshua Project. [2] 2016, https://joshuaproject.net/people_groups/11675.

-Joshua Project. [3] 2016, https://joshuaproject.net/people_groups/20821/RS.

-KAFFED, Dünya Çerkes Birliği’nin 29 Eylül 1998 tarihli bildirisi: Yeltsin’e, Çerkes Aydınlarına ve Dünya Kamuoyuna Çağrı, Çev: KAFFED Ankara, 2005,  http://www.kaffed.org/kaffed/dunya-cerkes-birligi/item/252-yeltsine.html

-Karakuzulu, Zerrin. Ülke Kalkınması İçin Yapılan Planlamalarda Coğrafyanın Önemi, Kafkas Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı 1, Bahar 2008.

-Khruleva, Tatina. Haber: Hauti Sohrokov: Diyalog ihtiyacı karşılıklıdır, Çev: Guşıps, 2014, http://www.gusips.net/news/7325-hauti-sohrokov-diyalog-ihtiyaci-karsiliklidir.html

-Kocaman, Tuncer, Plan Nüfus Projeksiyon Yöntemleri, Devlet Planlama Teşkilatı Sosyal Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü, 2002.

-Kushabiev, A. V. [1] Suriyedeki Çerkes Topluluğun Tarihinden, Çev: Murat Papşu. Çerkes Kültür-Tarih Dergisi, Sayı:3 Maykop, 1991.

-Kushabiev, A. V. [2] Suriye’deki Çatışmalar ve Çerkes Diasporası, Çev: Doç. Dr. İlyas Kemaloğlu, ORSAM, Ortadoğu Analiz, Aralık 2012- Cilt:4- Sayı:48.

-Moseley, Christopher, UNESCO Atlas of the World’s Languages in Danger, 2010. http://www.unesco.org/languages-atlas/index.php?hl=en&page=atlasmap&lid=1064.

-Natho, Kadir. [1] Kafkasyada ve Kafkasya Dışındaki Çerkesler, Çev. Ö. Aytek Kurmel S.300,S.363 KAF-DAV Yay. Ankara, 2009

-Natho, Kadir[2], Kafkasyada ve Kafkasya Dışındaki Çerkesler, Çev. Ö. Aytek Kurmel S.347, KAF-DAV Yay. Ankara, 2009.

-ORSAM Ortadoğu Stratejik Araştırma Merkezi, Suriye Çerkesleri, Rapor No: 130, Kasım 2012.

-Peoples Group, 2016, http://www.peoplegroups.org/Default.aspx.

-Prince Ali Bin Al Hussein. [1] The Circassians in Jordan, S.10-11, www.justicefornorthcaucasus.com, 2006.

-Prince Ali Bin Al Hussein. [2] The Circassians in Jordan, S.13, www.justicefornorthcaucasus.com, 2006.

-Prince Ali Bin Al Hussein, The Circassians in Jordan, S.4, www.justicefornorthcaucasus.com, 2006.

-Selçuk, İrem Ayhan, Şehir Planlamada Nüfus Kavramı ve Tahmininde Kullanılan Matematiksel Yöntemler, Artium, Cilt2, Sayı 2, S.192, 2014.

-Tanrıverdi, Nebahat, Libya İç Savaşında Misrata Çerkeslerinin Rolü, ORSAM Dış Politika Analizleri, Nisan, 2011. http://www.orsam.org.tr/tr/yazigoster.aspx?ID=1766

-Taymaz, Erol, İsrail Çerkesleri, Rprt: Shogen Pshamaf, Gısh Memduh, KAFFED, 2005. http://www.kaffed.org/bilgi-belge/soylesiler/item/285-israil-cerkesleri.html

-Thomson, Madia, Native People’s of The World S.528 , NYC, USA 2013.

-Yıldırımoğlu, Hakan. Uluslararası Emek Göçü: “Almanya’ya Türk Emek Göçü”, Kamu-İş C:8, Sayı: 1/2005.

-Zemukov Shufian, The Infulance of The Arab Spring on The Circassian World, PONARS Eurasia Policy Memo No. 180, Eylül 2011.

 

Dipnotlar:

[1] Diaspora (Kopuntu): (Eski Yunanca: διασπορά – «diaspora»), çok uzun bir zamandan beri bir kavim, ulus veya inanç mensuplarının ana yurtlarından koparak başka yerlerde azınlık olarak yaşamaları.

[2] Yer değiştirme: 1. isim Bir yerden başka bir yere gitme, tebdili mekân. [Türk Dil Kurumu Güncel Sözlük].

[3] Beşeri özellikler: Yaş dağılımı, doğum ve ölüm istatistikleri, göçler, cinsiyet yapısı, sosyo kültürel özellikler vb.

[4] KAFFED: Kafkas Dernekleri Federasyonu’nun kısa adı. Merkezi Ankara’da bulunan bu federasyonun üyesi bulunan Türkiye çapında 52 dernek bulunmaktadır.

[5]Arap Baharı: 2010 yılının sonlarında Kuzey Afrika ve Orta Doğu coğrafyasında başlayan halk ayaklanmaları.

[6] Bu bilgi 03 Mayıs 2016 tarihinde KAFFED Yönetimi ile yaptığım telefon görüşmesi ile tarafımdan edinilmiştir.

[7] Bu bilgi 02 Mayıs 2016 Tarihinde Ali Berzeg ile yaptığım telefon görüşmesi ile tarafımdan elde edilmiştir.

Click to rate this post!
[Total: 0 Average: 0]